islam



 


 

                           

 

 

Allah (c.c.) in, insanlara Peygamberi Hz.Muhammed (s.a.v.) vasitasiyla gönderdigi son ilâhî dinin adidir islam.

 

 

 

www.kod-dunyasi.tr.gg

 


   

 

 

 

EN YÜCE SEFÂAT SAHiBi

Kiyâmet günü, Cenâb-i Hak, Levh-i Mahfûz’a emâneti olan Kur’ân-i Kerîm’i sorar. Levh-i Mahfûz, emâneti isrâfil (a.s.)’a teslim ettiðini; isrâfil (a.s.) Mikâil (a.s.)’a; Mikâil (a.s.) Cebrâil (a.s.)’a, Cebrâil (a.s.) da Peygamber Efendimiz’e teslim ettigini söyler.

Peygamber Efendimiz Huzûrullâh’a da’vet edilir. Cenâb-i Hak habîbine sorar: Yâ Muhammed! Cebrâil’in emâneti sana ulasti mi ? Peygamber Efendimiz: “Evet, Yâ Rab! Onu ümmetime teblig ettim.”, buyurur. Bunun üzerine Cenâb-i Hak: “Çagirin ümmet-i Muhammedi, onlara emânetimden suâl edecegim”, buyurur. Peygamber Efendimiz: “Yâ Rab! Ümmetim zayif kimselerdir. Senin huzuruna çikmaya güç yetiremezler. Cenâb-i Hak: “Ey habîbim! Onlari getirmen lazim.’, buyurunca Peygamber Efendimiz: “Bana izin ver Yâ Rab! Âdem (a.s.)’a gideyim.” izin verilir ve Peygamber Efendimiz Âdem (a.s.)’in yanina giderek söyle buyurur: “Ya Âdem! Sen beserin babasi, ben ise nebîsiyim. Onlara bir sikinti isâbet ederse, her ikimiz de üzülürüz. Sen ümmetimin günâhlarinin yarisini, ben de yarisini yükleneyim de, ümmetimin hepsi suâlden kurtulsun.” Adem (a.s.) söyle cevap verir: “Yâ Muhammed! Ben kendi nefsim ile mesgulüm. Buna güç yetiremem.”

Peygamber Efendimiz bu cevabi alinca, üzgün bir sekilde Âdem (a.s.)’in yanindan ayrilir ve Ars-i A’lâ’nin altina gelip, secdeye kapanarak, aglamaya baslar. Bu aglama esnasinda, Cenâb-i Hakk’a söyle yalvarir: “Yâ Rab! Ben, senden ne nefsimi, ne kizim Fâtima’yi, ne de torunlarim Hasan ve Hüseyin’i istiyorum; Senden ümmetimi istiyorum, Yâ Rab! Onlari bagisla.” Bu ilticâ üzerine Cenâb-i Hak habîbine seslenerek: “Kaldir basini Ey Habîbim! Ümmetini affettim ve onlari sana verdim”, buyururlar. (Hak Dîni Kur’ân Dili 8/5894) 

 

 

AHiRET HAVA YOLLARI 

HAREKET YERi
VARIS YERi
UÇUS SAATi
MÜRACCAT
iSiM     
CiNSi          
ADRES            

DÜNYA
AHiRET
HERAN KALKABiLiR 
ADRESDEN TESLiM ALINIR 
ADEMOGLU 
TOPRAK 
DÜNYA 
BiLETLER SADECE GiDiS iÇiNDiR...
 
 
MÜSADE EDiLEN ESYALAR
 
1-) 12 METRE BEYAZ KUMAS
2-) SALiH AMEL
3-) FAYDALI iLiM
 
 
YOLCU YANINDA BUNLARDAN BASKA ESYA GÖTÜREMEZ.  HUZURLU VE RAHAT BiR SEYAHAT iÇiN SAYIN YOLCULARIMIZDAN KUR'ANI KERiM VE HADiSi SERiFLERDEKi TALiMATLARA UYMALARI ÖNEMLE RiCA OLUNUR...
 
NOT: YOLCULARA SORULACAK SORULAR
 
1- ÖMRÜNÜ NEREDE TÜKETTiN...?
2- GENÇLiGiNi NEREDE TÜKETTiN...?
3- MALLARINI NEREDEN KAZANDIN NEREYE HARCADIN, ALLAH iÇiN NE YAPTIN...?

 

 

 

Izah Ve Aciklama
 
 
Bu yazi inkarcilari, süpecileri ve tembelleri düsündürmelidir henüz vakit gecmeden her seyin ici disina cikmadan.
Kiyamet kopmadan yer icindekileri disari atmadan ölüm gelmeden akillarini baslarina toplamalidirlar.
ALLAH a ve Peygamberin
getirdiklerine inanip iman etmeli ve geregini yerine getirmelidirler süpheyi tembelligi birakip dinin diregi olan namazi kilmali
namaza devam etmelidirler namazlarini birakmamalidirlar namazlarini vaktinde kilmalidirlar.
zayif imanlilar icin bu hikayede cok ibret dersi vardir namazimi yarim kilarim simdi daha cok gencim biraz ihtiyarliyayim da o zaman kilarim gibi eksik yanlis oyalayici seytan avutma ve zügürt tesellileri ile
 kendini aldatmak savsaklamak akilli insanlarin meslegi degildir .
Bugün yasayan gencin elinde yarina cikacagina dair bir senedi yasayacagini bildiren bir
 kontrati varmi? elbette ki yok ...ve olmaz da!..su
 halde hemen ALLAH yoluna girmek lazimdir ALLAH in Peygamber in dediklerini yapmak lazimdir .
Efendim ben simdi acik sacik geziyorum ama bir 30 uma 40 ima gireyimde o zaman kapanacagim örtünecegim simdi daha cok gencim diyen kadinlar kizlar duyariz. Aman ALLAH im bu ne kadar yanlis ve soguk sözler!..
Ey aklim var diyen kardes !sana kim dedi ki 30 una gireceksin? var mi elinde 30
 saniye 30 dakika 30 saat veya 30 gün yasayacagini gösteren bir belge bir anlasma hic süphesiz ki yok. Aklini  basina al hemen ALLAH in
ve peygamberin emrettigi gibi örtün müslüman hanimlar gibi kendini örtüp müslüman hayati yasamaya gayret göster ölüm var ahiret var hasap var burada yaptigin ve isledigin her isden ve her sözden sorguya cekileceksin bu hikayeyi iyi oku ve düsün iyi olursan cennet var kötü yola gidersen cehennem var !!!

 

 

 

Bir müslüman, evlenecegi kadinda sunlari aramalidir: ,

Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtü vesselam) söyle buyurur: “Kadin, dört sey için nikâh edilir: Mali, asaleti, güzelligi ve dindarligi için. Sen dindar olani ele geçirmeye bak!“ (Tecrîd-i Sarih Tere, 11/264 vd,; Sahîh-i Müslim Terç., 7/405).

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

NAMAZIN ESRARI

Namaz, Allah teâlâ'ya yalvarisin yeri ve hâlis sevginin madenidir. Esrarin meydanlari namazda genisler ve ruhlarin isiklari onda parildar. (Sadik Dânâ, Altinoluk sohbetleri, c. 5 s. 79)

Namazin bir sekli bir de ruhu vardir ki, her bir sartini rüknünü yerine getirmekle ruhuna eriler. Mesela namazin sartlarindan birisi olan abdestin her bir farzinda, sünnetinde, edebinde namazin dosdogru kilinmasina insani hazirlayan bir sir ve isaret vardir.

Abdestle dis organlari temizleyen ve günahlardan arindiran kul, namazda nefsini ma'siyetlerden tezkiye, kalbini de kin, nefret, haset... gibi manevi hastaliklardan tasfiye eder. Namazda vücudunu Kabe-i Muazzama'ya çevirdigi gibi, kalbini de bütün varligiyla Allah'a yöneltir. Hangi namazi kildigini ve kimin huzurunda bulundugunu hatirlar.

Namazda "Allahü Ekber" diye tekbir alarak baslarken, "en büyük" vasfiyla Allah'in büyüklükte essiz oldugunu, hiçbir mahlukun ibadetine olmadigini düsünür ve Allah'in büyüklügünü ve azametini de kalbinde hisseder.

Ellerini kulaklara kadar kaldirmak, kulun dünya islerinin hepsini geriye atarak, dünyaya sirt çevirdigine ve bütünüyle Allah'in huzuruna vararak ilahi münacata yöneldigine isarettir.

Tekbirden sonra kulun, efendisi önünde dikildigi gibi Allah'in huzurunda durur. Ellerini baglayarak gözlerini yere diker. Hiçbir uzvu kimildamadan tam bir edeple "Sübhaneke" duasini okur. Tekbir Allah'ýn huzuruna girmeye bu dua da Onunla konusmaya baslamak olur.

Daha sonra seytanlar, vesveseleriyle kalbi huzurdan ayirmaya, insani sasirtmaya çalistiklarindan; namaza girisin arkasindan " Kovulmus seytandan Allah'a siginirim" diyerek gizli düsmanlar olan bu varliklarin serrinden Allah'ýn himayesine siginir ve rahman ve rahim olan Allah'in yüce ismiyle Fatiha suresini okumaya baslayarak Allah ile konusmak serefini kazanir. Artik kul, Allah ile mükâlemenin sonsuz lezzetini tadar. Bu süredeki mübarek dualarin kabulü için "Amin" diyerek sözünü bitirir.

Biraz daha Kur'an okuduktan sonra onu yüce zatini saygiyla anip tekbir getirerek rükûa varir. Rükûda kendisi hiçbir seye muhtaç olmayip, bütün varliklarin kendisine muhtaç olarak sigindigi yüce rabbini "sübhane rabbiyel-azim" yani (yüce rabbimi tenzih ederim) diyerek azamet ve vakar duygusu ile üç defa tespih eder. Kul, bu hareketiyle "Rabbim! Günahkar vücudum senin huzurunda ve önünde egilmistir. Süphesiz Sen ululuk sahibisin, Senin ululugun önünde ben basimi egiyorum." Demek ister.

sonra rükûdan dogrulur Rabbine hamdini sunar, tekrar tekbir alarak alnini yere koyar. Saygisi son haddine varinca üç defa "sübhane rabbiyel-ala" yani (en yüce olan rabbimi tenzih ederim) diyerek yüce rabbinin büyüklügünü düsünerek arkasi arkasina tespihlerle anar. Bunun arkasindan, Rabbine, büyüklügüne layik bir sekilde hakkiyla ibadet edemedigini itiraf ederek tekbirle basini secdeden kaldirir (Hüseyin Cisri Efendi, Risale-i Hamidiyye, s 115).

Fakat secdeden basini kaldirinca, secde halinde daha serefli ve faziletli bir ibadet olmayacagini düsünerek bir kere daha secdeye varir ve secde etmekten kaçinan seytana tabi olmayacagini kuvvetle ifade etmek ister. Kul bu secdeleriyle söyle söylemis olur. "Ey rabbim! Benim bu en degerli ve serefli organlarim senin huzurunda, senin bana lütfedip merhamet etmen için yerlere kapanmistir."

Artik basini secdeden kaldirarak ta'zimle oturur. Ettahiyyatü'yü okurken; bir taraftan ondaki engin manalari tefekkür eder, diger taraftan Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- 'in miracindan bir nasip almaya çalisir. Zira secdeden sonra tesehhüdde, enaniyyet perdelerinden kurtulmaya isaret oldugu gibi, Rabbani cezbelerle Hakkin cemalini görmeye vasil olma isareti de vardir. (Ramazanoglu Mahmut Sami, Bakara suresi tefsiri, 28)

Daha sonra , namazi ümmetine bir hibe olarak getiren Peygamber-i zisana selam okur. Selam verirken sagdaki ve soldaki meleklere de selam verdigini hatirlar. Saga, sola selam veriste iki dare selam vermeye isaret bulundugu gibi, sagdan cennet nimetlerine, soldan da lezzet ve sehvetlere davet eden her cahil davetçiye selama isaret vardir. Sekilciler namazi edadan selamla çikarlar. Hakikat ehli ise, selamla namazi devam ettirmeye girerler. Nitekim Allah Teala: Onlar namazlarina devam ederler. Buyurmaktadir. (Mearic, 23)

Kulun Allah karsisinda acizligini sunan ilk hareketi, ellerini baglayarak saygiyla durmasidir. Bu ilerleyerek Allah'in huzurunda bas egme (Rükû) seklinde gelisir. Bu, daha da ilerleyerek onun huzurunda yere kapanmak, basini yere koymak, alnini yere yapistirmak (secde) seklini alir. Namazin tamami iste bu saygi ve duygudan ibarettir. Namazn dis görünüsü içersindeki ruh budur. Bu yüzden de namaz, dünya ve ahiret saadetinin, huzurunun esasidir.

Kaynak: Osman ERSAN, Gözümün Nûru Namaz, Erkam Yayinlari.

 

 

 Sami Yusuf

 

My Ummah  
My Ummah Hasbi Rabbi Ya Resulallah
Try Not To Cry Muhammed  Make a Prayer
Eid Song Free Dua
Mother Muhammed part 2 We Will Never Submit
  Tüm Albümü Indir

 

 

 

Ölüm, Kiyamet ve Ahiret

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ASAGIDAKi iBRET VERiCi RESiMLERi 

"18 yasindan kücüklere izletmeyin lütfen..."

 

 

 

 

 

 

 

KABiR AZABI

Fotografta Ommanin devlet hastanesinde ölen 18 yasli gencin resmi. Gencin cesedi gömüldükten sonra üç saat sonra babasinin talebi üzerine kabirden geri çikarilmisti. Hastanede vefat eden genç ayni gün hoca tarafindan yikanmis, cenaze kilinip defnedilmisti. Görgü taniklarin, akrabalarin ve doktorlarin ifadelerine göre genç siyah saçli, hiç bir yerinde kirik, dövülme veya iskence yeri olmadigi sekilde defnedilldigini ifade ediyorlar. Fakat gömüldükten üç saat sonra babasi doktorlarin oglunun ölüme sebep olan dianoza süphe eder ve oglunun kabirden çikartilip otopsi yapilmasina talep etmisti.
Üç saat önce defnedilen genç çikarildiktan sonra, onu gören aile fertleri ve tüm akrabalari sok olmuslar. Çünkü kabire koyduklari genç idi, fakat üç saat sonra önlerinde yatan saçlari bem-beyaz olan, sanki çok ihtiyar bir insanin cesedi idi. Saçlari beyaz, bütün bedenine inanilmaz seviyede iskence ve azab vermenin izleri bulunuyordu. Ellerin, kollarin ve ayaklarin kemikleri kirik vaziyette. Kaburga kemikleri kirik ve bedenin içeresine inanilmaz bir siddetle basik durumdaydilar. Bütün bedeni ve yüzü yekpare bir morluk hale gelmisti. Kurtulusu artik ummayan ve sonsuz aciya mazhar oldugu açik gözlerinden ve kurumus kandan gencin inanilmaz bir iskenceye tutuldugunu gösteriyor
Ölen gencin akrabalari islam âlimlere yöneldiler. Onlar da durumu ögrendikten sonra, hepsi dilbirligi ile Kabir azabinin ibretli bir örnegi oldugunu ifade ettiler
 
Ki Allah (c.c) ve Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) Kabir azaptan haber veriyor ve ümmeti sakindiriyorlar.
Sok geçiren baba oglunun simarik hayat yasayip, çesitli günahlarda bulunup namazlarini kilmadigini itiraf etti...
Allah'in yolunda, yani Cihadda sehid olanlardan baska ölen her insan Kabir imtihanindan geçecektir.
Baska hadislerde söyleniyor: Sorgu esnasinda Melekler kâfir olan veya günâhlari çok olan müslümani iskence edip dövecekler, ve bu iskence dehset vericidir.

Peygamberimizin (s.a.v.) de Allahdan Kabir azabindan kendisini korumasini ve bu duayi herkese de emir ettigi rivayet ediliyor.

Kabir azabi iki çesittir:
Birincisi, hiç bitmeyen Kabir azabi. Bunlar hakkinda Allah Taala Kur’ani Kerimde buyuruyor:
- "...o atestir, sabah ve aksam ona giriftâr oluyorlar."

Bazi azap ise bir müddet devam edip sonradan kesilen Kabir azabi. Bu tip Kabir azabi günâhkâr müslümanlar için olur, azabin siddete ve agirligi ise isledigi günâhlarin agirligina göredir.

18 yasli genç hakkindaki hadise inanan kalpler için bir ibrettir, kalbi mühür basilmis sahislar için de tekrar bir masal, oyun gibi gelecektir. Çünkü onlar bakiyor fakat görmüyorlar, dinliyor fakat duymuyorlar…

 








 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kostenlose Homepage von Beepworld
 
Verantwortlich für den Inhalt dieser Seite ist ausschließlich der
Autor dieser Homepage, kontaktierbar über dieses Formular!